Oyunun sanırsam yaklaşık %20'sini oynayıp bıraktım. O noktaya kadar keyif verdi ta ki oyunun bir noktasında yeniden doğma noktaları arasında kilometreler sokmaya ve araya 50 düşman koyduktan ve tekte öldüren tuzakta öldüğüm yerden sonra şu an böyle bir oyun deneyimi istemediğimi fark ettim. Souls oyunlarının atmosferi tam benim tarzımda. Orta Çağ fantazyası, bir şövalye, güçlenerek senden güçlü olanlara karşı mücadele ediyorsun.. Ama ben ölüp, aynı yerleri tekrar tekrar oynamak istemiyorum. Bir boss ile tekrar tekrar savaşayım tamam, fakat aynı yerleri tekrar tekrar gezip aynı tip düşmanları kesmeyeyim. İleri ki zamanlarda şans vereceğim tekrar. Şu an böyle bir deneyim istemiyorum. :)
İlk oyunun üzerine muazzam bir fark koymuşlar bana göre. Her şeyiyle daha iyiydi bu ikinci oyun. Oyunu bitirdim, üzerine etkinlik görevlerinin bile bir çoğunu yaptım. Aksiyon sistemi gerçekten mükemmel, ilk oyuna göre çok çeşitli ve bir an bile sıkılmadım. İlk oyunu 2018'de oynasaydım belki o daha özel olurdu fakat üç Spider-man oyununu da neredeyse arka arkaya oynayınca aradaki fark gözle görülür şekilde ortaya çıkıyor. Hikayesi de benim istediğim gibi daha oturaklı ve daha dramatik bir hikayeydi. Zorunlu MJ görevleri bu sefer farklı bir tat katmış. İlk oyundaki gibi baymadı beni oynarken. Bir an bile sıkıldığımı hatırlamıyorum.
Güzel bir ara oyun. Fakat "ara oyun." Oynanışı da bir ara oyuna göre çok kısa. İlk oyunun biraz daha cilalanmış bir hali. İlk oyunda biraz aksiyon tekrara biniyordu. Ondan neredeyse hemen sonra Miles Morales oynamama rağmen aksiyondan sıkılmadım, gayet eğlendirdi beni. Bir puanı Türkçe dil desteği olmayışından kafadan kırıyorum zaten. Bir Spider-man oyunundan dram dolu vurucu bir hikaye beklemiyorum fakat daha güzel bir hikayeye ve daha sağlam kötü insana sahip olabilirdi. Birinci ve ikinci oyun arasında güzel bir köprü kurmayı başarmış.
Oyun başlarda gayet güzel. Aşırı akıcı, mekanikleri şahane. Şehirde gezinmekten, aksiyona girmeye kadar her şey gerçekten iyi hissettiriyor. Fakat zorunlu gizlilik kısımları oyunun temposunu aşırı düşürmüştü bende ve gereksiz hissettirmişti. Ve bir süre sonra aksiyon tekrara biniyor. İkinci oyunda aksiyonu çok daha iyi bir hale getirdiklerini görmek sevindirici. Üstüne çok şey koymuşlar sahiden. Bir puanı Türkçe dil desteği bulundurmayışından, bir puanı da bir süre sonra tekrara binen aksiyonundan ve zorunlu gizlilik kısımlarından kırıyorum.
Oyunun geneli ilk ve son görev gibi, sinematik ağırlıklı olsaydı belki 8,5/10 belki 9/10 vereceğim bir oyun oldu. Keşke "seni bir dünyaya bıraktım, önünde bir sürü yol var, bazı yollar kapalı oyunu oyna o yolları öyle aç," formülünde olmasaymış ve oyuna puzzle sokmasalarmış. Hakikatan 9 puan verebilirdim. Puzzle oynamak istesem gider bulmaca oyunu oynarım. Işın kılıcıyla savaşmak, gücü kullanmak istiyorum oyun beni saçma sapan ordan oraya, ordan buraya bulmaca yapmaya gönderip durdu. Aşırı irite oldum. Oyunun böyle bir yapısı olduğunu da bilmiyordum bende zannediyorum çizgisel, sinematik ağırlıklı bir Star Wars oyunu oynuyorum. Bu yönden ağır hayal kırıklığına uğradım. Oyunu yarıda bırakacaktım bir ara. Yer yer puanım beşe bile düştü. Bir puanda Türkçe dil desteği olmayışından kırdım. Sonraki oyun benim istediğime daha yakındır umarım. (Metacritic'e de sinir oldum kaç oyundur PS4'e puan verip duruyorum :D)
Bu oyuna puanım 8,8/10. Öncelikle bir şey itiraf etmem gerek ben bu oyunu iki parça halinde oynadım. Nasıl mı? Başlangıçta oyun beni bir nedenden dolayı sarmadı, bir şeyler bana uymuyormuş gibi hissettim. Oyunun zevkine varamadım ve oyunu yarıda bıraktım. Araya birkaç oyun sıkıştırdım ve çok zaman geçmeden oyunu tekrar oynamaya başladım. Ve işte o zaman oyundan gerçekten çok keyif almaya başladım. Atmosferi, aksiyonu, nefes kesen manzaraları ve yer yer hikayenin dramatikleşmesiyle aktı gitti. İyi ki ara verip tekrar başlamışım. Atmosferine özellikle bayıldım, yer yer nefes kesen manzaralara şahit oldum. Ben Orta Çağ'a bayılan, Orta Çağ'ın her bölgesini görmek için can atan bir insanım. Bu oyun bana Orta Çağ Japonyasını görme, buram buram içinde yaşayıp bir samuray olma fırsatı verdi. Bu yönden, Orta Çağ'a olan ilgimden dolayı oynadığım en güzel işlerden biri oldu Ghost of Tsushima. Hikayesi yer yer çok dramatikleşiyor özellikle ikinci yarısından sonra. Keşke ilk yarısında da hikayesi daha dramatik olsaymış. Aksiyonunu ise çok sevdim, çiftlik kurtarma görevlerini bile eksiksiz yaptım. Karakter hikayelerine girip oyunun süresini uzatmak istemedim, bir tek o görevleri es geçtim. Yötei bilgisayara geldiğinde mutlaka deneyimleyeceğim bir oyun olacak. Bana Miyomoto Musashi olma fırsatı verdiğin için teşekkürler Ghost of Tsushima!
Berbat. Ciddi manada berbat. 1 puanı 15 dakika süren ilk görev hatrına verdim. Oyunun incelemesini izlemiştim ve oyunun yarısının bir haritada yapay zeka öldürmekten ibaret olduğunu biliyordum. Fakat gene de bir şans vermek istedim. Vermemeliymişim. Neyse ki oyunu Gamepass aracılığı ile oynadım. Bu oyuna 60 dolar vermiş olsaydım ciddili ağlardım.
Grafikleriyle, atmosferiyle, müzikleriyle, karakterleriyle, özellikle Geralt ile, dünyasıyla beni içine çeken bir oyun oldu Witcher 3. İlk defa bir oyunun kitaplarını alıp okumaya ve doğrusunu söylemek gerekirse büyük keyif alarak okumaya başladım.. Savaş sistemiyle çok tekrara düşebilecek bir yapım olmasına rağmen atmosferiyle, dünyasıyla, içerdiği görev senaryolarıyla bir saniye bile bu yapımdan sıkılmadım. Tüm DLC’leriyle beraber iki aydan kısa sürede 90 saatin üzerinde oynadım ve ciddi manada bir saniyesinden bile sıkıldığımı hatırlamıyorum. Orta Çağ’ı seven, doğaya bayılan biri olarak Witcher 3 hem bir Orta Çağ hissini buram buram yaşatmasıyla, doğayı sanat gibi ilmek ilmek işlemesiyle benden bu puanı kaptı. Orta Çağ’ı seven, Orta Çağ fantezilerini veya fantastik evrenleri seven bir insanın Witcher 3’ü sevmeyeceğini düşünmüyorum (Elbet sevmeyen vardır). Ki benim Orta Çağ’a veya fantastik evrenlere ilgim olmasa bile severdim bu yapımı, belki bu kadar özel bir yeri olmazdı, ama gene de severdim. Oyunda Türkçe dil desteğinin bulunmasıda ayrı bir takdir konusu. Şimdi Witcher IV’ü iple çekiyorum. (Puanımı incelemeyi yaptıktan birkaç hafta sonra sonra 10'a çektim. Hiçbir oyun bana gidip kitap aldırıp okutmamıştı. Orta Çağ'a ve fantezi senaryolarına bayılan biri olmamın bu oyunun benden tam puan almasındaki rolü çok büyük. Yakın zamanda tekrar başlayacağım ve tüm dlcleriyle tekrar bitireceğim.)